Sosyal Medya

Kürsü

Kıbrıs’ta Nereden Nereye - Ali Haydar Haksal

Kıbrıs’ın ne anlamı var? Kıbrıs için bu denli yırtınmaya ve çabalamaya ne gerek var ya da bu kadar büyük baskıya rağmen, neden Kıbrıs? Batı, Kıbrıs’ı neden bu kadar dikkate alıyor? AB Katolik ümmet birliği devletinin sınırlarını genişletirken ve sağlamlaştırırken? Bir sürü soru sökün etti. Dahası da olacak elbette.



Biz Kıbrıs’ı niçin fethettik ve neden direndik?
Bu sonuncu sorudan itibaren başlangıç yapmada yarar var. Müslümanlar topraklarını kayıp ede ede geldiler. Sürekli yenildiler ve sürekli parçalandılar. İslâm ümmeti üzerinde kara bulutlar dolanırken ve artık Türkiye açısından tam da bıçak kemiğe dayanmışken neden Kıbrıs ve neden sonrasındaki karabasanlar.
 
Merhum Erbakan Hoca bir televizyon programında Kıbrıs ile ilgili ilginç bir not düşmüştü. Dikkatimi çeken en önemli ayrıntılardan biriydi: “Kıbrıs’ın bizim için önemi büyük. Bize ait toprakları aldık. Daha da önemlisi Larnaka’da Peygamber Efendimizin halası Ãœmmü Haram yatmaktadır, ortakların (Ecevit’i kastediyor) telâşı ve aceleciliÄŸi yüzünden orayı sınırlarımıza dâhil edemedik.” Bu ifadelerin tamamı kendisine ait olmasa da aÅŸağı yukarı anlamı ve karşılığı buydu. Bunun üzerine Ãœmmü Haram konusunu belleÄŸimin bir yerine not ve peÅŸine düştüm. Onunla ilgili bilgilere ulaÅŸtım. Hayat Tarih dergisinde de Ãœmmü Haram ile ilgili uzunca bir yazı okudum. Sahih-i Buhari’de Hala Sultan ile ilgili güzel bir bölüm var. Kıbrıs’ın fethi müjdeleniyor. Ãœmmü Haram, Kıbrıs’ta Hala Sultan olarak bilinir. Larnaka’nın yedi kilometre güneyinde kalıyor. Malzemelerimi derledim “Hala Sultan” baÅŸlıklı bir öykü yazdım, Yedi Ä°klim dergisinde yayımladım. Dergiyi merhum Erbakan Hoca’ya bilgi vererek aktardım. Çok da memnun kaldı, duada bulundu. Manevi anlamda büyük düşünceyi içselleÅŸtirenlerin dertleri, davaları ve tutkuları var. Derdi olmayanlar için bu gibi durumların bir karşılığı olmuyor. Dert sahibi olununca acı da çekiliyor.
Derdi olmayanlar için Kıbrıs’ın hiçbir karşılığı olmuyor.
 
Kıbrıs Türkiye açısından önemli. Öncelikle kendi toprakları. Kendi uygarlığına ait bir bölgesi. Müslümanların yaÅŸadığı bir yer. Dahası, Türkiye güvenliÄŸi açısından en önemli üssü. 
Batı için Kıbrıs yüzen büyük bir ada. OrtadoÄŸu’ya uzanmanın en kolay yolu. Deniz ulaşımı ve bölgesel rahatlığı bakımında. Müslümanların çete savaşı veremeyecek bir bölgesi.
Kuzey Akdeniz’de enerji yatakları var. Kıbrıs’ı elinde bulunduranlar orayı da sahiplenmiÅŸ oluyorlar.
 
Batı, İslâm coğrafyasını her geçen gün parçalar ve daha ufaltırken, minik devletçikler oluşturur denetimine alırken, bizim topraklarımızı insanıyla birlikte kendine dâhil ediyor.
Hamasetin ve üfürmelerin dünyamızı kuşattığı bir zamanda bize ait olan topraklar üzerine -Suriye, Irak gibi- bir sürü ahkâm kesenler Kıbrıs söz konusu olunca susuyorlar. Ve hatta bir an önce elden çıkarılması ve kurtulunması için çabalıyorlar.
Düşüncesizlik, siyasal dalgalar daha baskın ne yazık ki.
 
En önemli konular ve kimi ayrıntılar gözden kaçıyor.
Müslümanlar ilk kez Kıbrıs’ın fethiyle yeniden kendi topraklarını aldılar. Güven geldi, yenilgi duygusu azaldı. Batı’nın ambargosu, hayırlı iÅŸler yapmaya yöneltti. Amerika uçak lastiklerini göndermedi Türkiye kısa zamanda Petlas fabrikasını yaptı uçak lastiÄŸi üretti. Libya BaÅŸkanı Muammer Kaddafi Türkiye’ye uçak benzini ve lastiÄŸi, ayrıca silah yardımında bulundu.
Batı, Türkiye’nin bu giriÅŸiminden rahatsız oldu. KuÅŸattı. İçeriden kendisine eÅŸlik edeceÄŸi iktidarlar oluÅŸturdu ve bugüne gelindi.
Bugünün yöneticileri Batı’nın, NATO’nun, AB’nin, ABD’nin güdümüne girenler kazanımlarımızı bir bir elden çıkarıyorlar ve teslim oluyorlar.
Merhum Erbakan Kıbrıs’ı aldı birileri de veriyor. Vermek için kaç yıldır çırpınılıyor. Evet, bunun için bu soruyu sormak durumundayız: Nereden nereye?..
 
MÄ°LLÄ° GAZETE

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.